15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye, tarihinin en karanlık anlarından birini yaşadı. FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi karşısında milletin demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmasının en güçlü simgelerinden biri olarak tarihe geçti.
15 Temmuz, Türkiye'nin yakın tarihinde büyük bir dönüm noktası oldu. Öncesi, yaşanması ve sonrasında birçok yoruma açık mesele bulunmakla birlikte; bu direniş, milletimizin her türlü tehdide karşı birlikte hareket edebileceğini, demokrasiyi ve özgürlüğü koruma konusunda kararlını gösterdi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), uzun yıllar boyunca devletin çeşitli kademelerine sızarak/sızdırılarak güçlendi. Emniyet, yargı, ordu ve eğitim gibi kritik alanlarda örgütlendi ve gizli/açık bir şekilde faaliyet gösterdi. Bugün de 15 Temmuz'dan alınması gereken derslerin alınıp alınmadığı tartışmalıdır.
15 Temmuz sonrasında Türkiye genelinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. OHAL döneminde, darbe girişimiyle bağlantılı kişi ve kurumlara karşı geniş çaplı operasyonlar yapıldı. O süreçte o dönemki refleks ile bazı ilkelerin de yok sayıldığı gözlendi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, milletimizin birliğini ve beraberliğini pekiştiren bir gün olarak daima hatırlanacak. Aynı zamanda, devletin içindeki ister dini ister siyasi olsun, gizli/açık yapılanmalara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini ortaya koyduğu da unutulmayacak.
O gece, 252 kişi şehit olurken yüzlerce insan gazi oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve uzun ömürler diliyor; Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde genel ilkelere sahip çıkarak, hak ve hukuk çerçevesinde böyle bir olayın tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum..