İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, "Eğer yargı ya da denetleme mecburiyetinde olan görevliler; AK Parti'li belediyelere, AK Parti'li bakanlıklara, kendi akrabalarının şirketine ihale veren kurumlara yeterli derecede denetim yapsaydı, bununla ilgili hukuki ve yargı süreci işletilseydi; bırakın Ankara ve İstanbul Belediyesi'ni herhangi bir kişi veya kurumla ilgili başlatılacak hiçbir soruşturmaya, hiçbir kimse bir şey demezdi" dedi.
Buğra Kavuncu, TBMM'de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.İzmir'in Selçuk ilçesinde elektrikli sobanın devrilmesi sonucu 5 kardeşin hayatını kaybetmesine değinen Kavuncu, "Bazı konular siyaset üstü olarak ele alınır. El birliğiyle bu tür trajedilerin giderilmesi için bir çaba gösterilir. Bu çabalara da biz her türlü desteği her zaman vermeye hazır olduğumuzu söyledik. Ama bu konu siyaset üstü olmalı deyip geçiştirilecek bir konu değil. Bu konu siyasetin tam göbeğidir. Bu konular siyasi ve politiktir. Bunları siyaset üstü deyip başka bir mecraya çekemezsiniz" dedi. Türkiye'nin yıllık enflasyonda Suriye ve Arjantin'in ardından sondan üçüncü sırada olduğunu aktaran Kavuncu, Türkiye'nin enflasyon oranında çok kötü bir durumda olduğunu dile getirdi. İktidarın uyguladığı yanlış politikalardan dolayı benzer trajedilerin yaşandığını savunan Kavuncu; enflasyon rakamlarını, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet olayları ile kaçak göçmen problemini hatırlattı.İzmir'de kemik erimesi şüphesi ile tedavi altına alınan 13 yaşındaki bir çocuğun AIDS teşhisi ile hayatını kaybettiğini söyleyen Kavuncu, "Türkiye'de bilinen teşhis konulan 250 HIV pozitif çocuk vakası var. İstanbul Tıp Fakültesi'nde takip edilen 10O HIV pozitif çocuk vakası var. Bu nasıl bir insanlıktır? AK Parti iktidarında çocukları korumaktan aciz bir duruma düşmüş durumdayız" ifadesini kullandı. Kavuncu, şöyle devam etti:"Bu ülkeyi 22-23 yıldır AK Parti iktidarı yönetiyor. Size vermiş olduğum veriler de ortada. Dün, ondan önceki dönemde, yarın yaşanacak bütün bu trajik olayların temelinde sizlerle paylaştığım bu veriler, çarpık ekonomi, eğitimde eşitsizlik, sağlıktaki bozukluk, çocuklarla ilgili istismar yatıyor. Bu tamamen siyasi bir konudur. Anlattığım tüm bu çerçeve içerisinde maalesef bu tür sıkıntıları yaşıyoruz ve önümüzdeki dönemde de tekrar yaşama ihtimalimiz ne yazık ki var.Kaz Dağları'nda yaşanan ağaç katliamı üzerinden Danıştay'a seslenen Kavuncu, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz'un Cumartesi günü bölgeye giderek incelemelerde bulunacağını aktardı. Kavuncu, maden projesinin durdurulmaması durumunda milyona yakın ağacın katledileceğini, 100 binden fazla insanın 1 yıllık su ihtiyacını karşılayacak 4,1 milyon metre küp suyun tüketileceğini anlattı."Tek sebebi yargının siyasallaşmış olması'Kavuncu bir gazetecinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma, Ankara Büyükşehir Belediyesine inceleme başlatılmasıyla ilgili sorusu üzerine, şunları kaydetti: "Bu konunun bu kadar tartışılmasının ana nedeni Türkiye'de yargının siyasallaşması veya Türkiye'de yargı eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışılması ve ayar verilmeye çalışılma gibi bir alışkanlık oluştu. Bu konu ne zaman konuşulmazdı biliyor musunuz? Eğer yargı ya da denetleme mecburiyetinde olan görevliler, AK Partili belediyelere, AK Partili bakanlıklara, kendi akrabalarına, kocasının şirketine ihale veren kurumlara eğer yeterli derecede denetim yapılsaydı, bununla ilgili hukuki yargı süreci işletilseydi, bugün bırakın Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerini, herhangi bir kişi veya kurumla ilgili başlatılacak hiçbir soruşturmaya kimse bir şey demezdi. Herkes şunu beklerdi: 'Türkiye'de adalet, kanun var. Soruşturmanın sonucunu bekleyelim.' Soruşturmanın sonucunda da hepimiz ak koyunu kara koyunu görürdük. Ama bugün bunları konuşuyorsak, bunun tek sebebi yargının siyasallaşmış olması. Bu konuda geçmişi şaibelerle dolu AK Partili belediyelere, AK Parti'nin yönettiği bakanlıklarda yeterli derecede denetimin ve kontrolun yapılmamış olması."AK Parti hükümetinin bu konuyla ilgili atacağı her adım yargının siyasallaşma süreci olarak değerlendirilir"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile beraber denetleme kalkmıştır, şeffaflık bitmiştir. Plan ve Bütçe Komisyonu iki haftadır çalışıyor. Bütçe konusunda parlamentonun yapabileceği hiçbir şey yok. Akşama kadar bakanlıkların bütçesini konuşuyoruz. Ama ne değiştirme ne de revize edebilme imkanımız var. Önceden bütçe onaylanmadığı zaman hükümet düşerdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu ülkenin temel sorunudur. Her iki belediyeyle ilgili başaltılan soruşturmayı da bu kapsamda değerlendiriyoruz. Normal şartlarda size vereceğim cevap şu olurdu. 'Konu yargıda, denetim yapılıyor. Sonucunu hep beraber bekleriz.' Ama öyle bir hale getirildi ki kendi partilerinin belediyelerine dokunmayan kendi bakanlıkları ile ilgili hiçbir soruşturma sürecini doğru dürüst yürütmeyen AK Parti hükümetinin bu konuyla ilgili atacağı her adım yargının siyasallaşma süreci olarak değerlendirilir."Kavuncu, "Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun ileriye dönük siyasi senaryolarda önemli aktörler olmasının etkisi var mı" sorusuna; "Eğer böyle bir ihtimal varsa bu zaten yargının siyasallaştığının net bir göstergesidir. Bu yorum da yapılır. Her iki ismin de 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı için isimleri geçti. Yargının bu kadar siyasallaştığı bir dönemde bu belediyelere yapılan soruşturmalarla ilgili adaletin de güven yitirdiği bir ortamda bu yorumlar da elbette yapılıyor" yanıtını verdi.