Politika
Yayınlanma: 11 Aralık 2024 - 14:37
Güncelleme: 11 Aralık 2024 - 17:13
AK Parti'li Abdulkadir Emin Önen, "Türkiye, AB'nin tercihi değil zorunluluğu hâline gelmiştir"
TBMM Genel Kurulu'nda; TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Emin Önen: "Türkiye, AB'nin hem siyasi hem askeri hem de iktisadi anlamda tercihi değil zorunluluğu hâline gelmiştir"
Politika
11 Aralık 2024 - 14:37
Güncelleme: 11 Aralık 2024 - 17:13
Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesine üzerine yaptığı konuşmada, şunları söyledi:"Hepimizin yakından takip ettiği gibi, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze'deki soykırım, 27 Kasım’dan beri Suriye'de yakinen gözlemlemekte olduğumuz gelişmelerle birlikte oldukça yoğun bir dış politika gündeminin ortasındayız. Bu gelişmeler, beraberinde getirdikleri güncel gerçeklikleriyle değerlendirildiğinde hem Türkiye'nin dış politika stratejisinin tutarlılığını hem de diğer aktörlerin sadece Türkiye söyledi diye karşı durduğu tezlerimizin doğruluğunu gözler önüne sermiştir.Son olarak, Suriye'de Türkiye'nin 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan 2254 sayılı karara uygun şekilde çözüme yönelik tavsiyeleri dokuz yıl boyunca görmezden gelinmiştir ama gelin görün ki mazlum halkların ahı yerde kalmamış yine bir aralık ayında zalim Esad rejimi çökmüştür. Uluslararası sorunların çözümlerinde Türkiye'ye en ağır sorumlulukları yükleyen politikalar, süreçler içerisinde Türkiye'nin tezlerine hasmane şekilde itiraz eden bu politikaların üreticileri bir kez daha kendi adlarına beklemedikleri bir sonuçla karşılaşmışlardır.Güncel siyasi ve iktisadi konjonktürde konumunu fazlasıyla tahkim eden Türkiye'nin düzensiz göçle alakalı onurlu geri dönüş adına yaptığı fedakârlıklar Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de son yıllarda yeniden anlaşılan önemi, Balkanlarda, Kafkaslarda, Kuzey Afrika'da, Sahra Altı Afrika'da ve Körfez'de geliştirdiği ilişkiler ve yeni denklem ülkemizin AB tarafından ihtiyaç duyulacak bir aktöre dönüşmesini beraberinde getirmektedir. Türkiye'nin Suriye'de gerçekleşen iç savaş ve büyük göçle alakalı tüm uyarıları ve çabalarını görmezden gelen AB'nin politikaları çökmüştür. 2019 yılının ilk yarısında Türkiye-AB ilişkileri olumlu gündemle başlamış olsa da müteakip süreçte AB'nin ve AB ülkelerinin Türkiye'ye karşı Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu, Vize Serbestisi Diyaloğu, Gümrük Birliği revizyonu gibi süreçlerde izlediği samimiyetsizlik artık sona ermelidir. Türkiye, AB'nin hem siyasi hem askeri hem de iktisadi anlamda tercihi değil zorunluluğu hâline gelmiştir. AB'nin güncellemeyi kabul etmesi, diğer siyasi adımları atması Türkiye'ye sunulacak bir lütuf değil, kısa ve uzun vadede partnerliğine her sahada ihtiyaç duyduğu bir ülkeye hakkını teslim etmek demektir."
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir