Demografik Dönüşüm ve Nüfus Politikaları
UNFPA Türkiye Temsilcisi Mariam Khan, Türkiye'nin yaklaşık 85 milyonluk eğitimli bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, dünyada nüfus politikalarına yapılan yatırımlara dikkat çekti. Khan, doğurganlık, ölüm ve göç bileşenlerinin nüfus dinamiklerini belirleyen temel unsurlar olduğunu vurguladı. Sürdürülebilir kalkınma için bu bileşenlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.UNFPA Türkiye Temsilci Yardımcısı Zeynep Başarankut Kan, kadın ve üreme sağlığı, kadının güçlenmesi, kadına yönelik şiddet, genç ve ergen sağlığı konularında çalışmalar yaptıklarını belirtti. Kadın politikalarının şekillenmesinde demografik verilerin önemine değinen KEFEK Başkanı Çiğdem Erdoğan, doğum oranlarındaki düşüşü yakından takip ettiklerini ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmanın önemini vurguladı.Nüfus Artış Hızı ve Doğurganlık
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmet Koç, Türkiye'deki nüfus artış hızının binde 1,1 seviyelerine gerilediğini belirtti. 2023 yılında kadın başına düşen doğum sayısının 1,51 civarında olduğunu ve bunun birçok Avrupa ülkesinden daha düşük olduğunu söyledi. Koç, doğurganlık eğiliminin devam etmesi halinde 2040-2050 yıllarında nüfusun 94 milyona ulaşıp duracağını ve ardından azalmaya başlayacağını öngördü.Prof. Dr. Koç, Türkiye'de evlilik içindeki doğumların ertelendiğini, ideal çocuk sayısının gerçekleşen çocuk sayısından daha yüksek olduğunu ve kadınların doğum yapmalarının önünde bazı engeller olduğunu ifade etti. Bu engellerin kalkması durumunda doğum oranlarının artabileceğini belirtti.Yaşlanma ve Aile Yapısındaki Değişim
Koç, Türkiye'nin yaşlanma sürecine girdiğini ve geniş aile yapısının çözülmeye başladığını belirtti. 2053 yılında her 100 aileden 69'unun çekirdek, 28'inin dağılmış, 3'ünün geniş aileden oluşacağını tahmin ettiklerini söyledi. Ayrıca, Türkiye'de çocuksuzluğun bazı bölgelerde norm haline geldiğine dikkat çekti.Yaşlı Nüfus ve Eğitim
UNFPA Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya, Türkiye'de sezaryen doğum oranının yüzde 58 ile dünyada ilk sırada yer aldığını söyledi. Türkiye'de 1,7 milyon yaşlının tek başına yaşadığını ve 65 yaşından sonra ortalama beklenen ömrün 17 yıl olduğunu belirtti. 2023 yılında ilkokul öğrenci sayısının 5 milyonken, 2050 yılında bu rakamın 3,3 milyona düşmesinin tahmin edildiğini söyledi.Yıldırımkaya, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar arasındaki doğum artış hızının düştüğünü ve Suriyeli kadınların doğurganlık tercihlerinin azaldığını kaydetti. Khan, doğurganlığın özendirilmesinin temel politikalardan biri olduğunu, ancak riskli gebeliklerin de önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.Toplantıda, Türkiye'nin demografik yapısının ve nüfus politikalarının kapsamlı bir şekilde ele alındığı ve bu alanda somut ve uygulanabilir çözümler geliştirilmesinin hayati öneme sahip olduğu sonucuna varıldı.