İnsan Hakları
Yayınlanma: 06 Aralık 2024 - 21:26
Güncelleme: 06 Aralık 2024 - 21:38
Çocuklarımız Geleceğimizdir: Saadet Kartal Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ulusoy'dan Çarpıcı Çıkış
Saadet Kartal Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ulusoy, İlçe Başkanı Murat Çeker ve teşkilat mensupları ile düzenlediği basın açıklamasında Türkiye’nin çocuk hakları, eğitime erişim, çocuk yoksulluğu ve kaybolan çocuk vakalarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Birleşmiş Milletler'in 1989 tarihli Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’ni hatırlatarak, çocukların korunması ve sağlıklı gelişimi için devletlerin sorumluluğuna dikkat çeken Ulusoy, Türkiye’deki mevcut tabloyu değerlendirdi.
İnsan Hakları
06 Aralık 2024 - 21:26
Güncelleme: 06 Aralık 2024 - 21:38
TÜİK VERİLERİYLE TÜRKİYE’DE ÇOCUK NÜFUSUNUN DURUMU
2023 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre nüfusun %26’sını oluşturan çocuk nüfusunun, ilerleyen yıllarda demografik değişiklikler ve yaşlanma süreci nedeniyle giderek azalacağına dikkat çeken Ulusoy, “Bir ülkenin en büyük sermayesi insan kaynağıdır. Çocuk nüfusunun azalması sadece demografik değil, ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirlik açısından da büyük risk taşıyor,” dedi.EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK VE SİSTEMİN AÇMAZLARI
Eğitimde fırsat eşitsizliğine değinen Ayşe Ulusoy, özellikle sınav sisteminin eğitimde kalite farkını artırdığına vurgu yaptı. Ortaöğretime başlama oranının %92 olmasına rağmen tamamlama oranının %77,9 olduğunu belirten Ulusoy, ergenlik dönemindeki çocukların eğitimi bırakmasının büyük bir sorun olduğunu söyledi. 2022-2023 döneminde 437 bin 169 öğrencinin örgün eğitimi terk ettiğini belirterek, psikososyal destek ve kapsayıcı eğitim modellerine ihtiyaç olduğunu ifade etti."Ortaöğretim düzeyinde okul terklerini önlemek amacıyla, okul psikologları ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı, öğrencilerin sınav kaygısı, ailevi sorunlar ve sosyal çevre baskılarıyla baş etmelerine destek sağlayacak psikososyal programlar ulusal müfredata entegre edilmelidir. Engelli çocuklar, mevsimlik işçi ailelerinin çocukları, mülteciler ve azınlık grupları için esnek eğitim modelleri oluşturularak, uzaktan eğitim, hibrit sistemler ve mobil eğitim birimleri gibi yenilikçi yöntemler devreye sokulmalıdır.Okulların fiziki altyapısı ve uzman personel kapasitesi artırılmalıdır. Ayrıca, mesleki eğitim programları öğrencilerin yetenek ve ilgi alanlarına uygun şekilde çeşitlendirilerek, işgücü piyasası talepleriyle uyumlu hale getirilmelidir. Bu politikalar, yalnızca bireysel başarıyı değil, toplumsal kalkınmayı da destekleyecek bir eğitim reformu anlayışının parçası olmalıdır."ÇOCUK YOKSULLUĞU DERİNLEŞİYOR
"AB ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip olan Türkiye'de, bu oran %30'un üzerindeyken, 27 AB ülkesinin ortalaması %19 seviyesindedir."Çocuk yoksulluğunun giderek artan ve derinleşen bir sorun olduğunun altını çizen Ulusoy, Türkiye’de her üç çocuktan birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtti. TEPAV verilerine göre 2023 yılında 7,6 milyon çocuğun göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Ulusoy,“Yetişkin yoksulluğu %17-18 civarında seyrederken, çocuk yoksulluğu oranı %33- 34 aralığında değişmektedir. Çocuk yoksulluğu yetişkin yoksulluğunun iki katına ulaşmış durumdadır.Çocuk yoksulluğu, yetişkin yoksulluğunun iki katına ulaşmış durumda. Bu çocuklar; düşük eğitim düzeyi, kötü sağlık koşulları, erken yaşta hamilelik, madde bağımlılığı, suç işleme, anti-sosyal davranışlar, düşük gelir, işsizlik ve uzun süreli sosyal yardıma bağımlılık gibi sorunlar gibi pek çok riskle karşı karşıya” dedi.
"Bir taraftan anneleri iş gücüne katmayı planlayan hükümet bir taraftan çocuk bakımı ile ilgili çözüm sunmakta yetersiz kalmaktadır. Bu yetersizliğin yükünü annenin üzerine yıkmaktadır. Tabi biz birileri gibi anneleri varil başı 1,27 dolar olarak görmüyoruz"Çocuklarımız bu kadar yoksul ve yoksunken seçim dönemleri çizilen refah tabloları kimi kapsamaktadır? Neden o refah ve müreffeh Türkiye’nin kaynaklarını bizim çocuklarımız kullanamıyor?ÇOÇUK SÖMÜRÜSÜNDE ÇOCUK İŞÇİLİĞİSon yıllarda çocuk sömürüsüne “kidfluencer” adı verilen yeni bir çocuk işçiliği de eklendi maalesef. Ebeveynlerin çocuklarını yetişkin gibi giydirip konuşturarak ya da çocukları üzerinden ürün reklamları yaparak büyük gelirler elde etmelerini bu sektör pazarlama sektöründe 8 milyar dolarlık bir paya sahiptir. Ancak, kazanç potansiyeli yüksek olan bu ortam, çocukların istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu tehditlerin önüne geçmek için dijital dünyada çocukların haklarını koruyacak yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir.Şiddetin hâkim olduğu, güvenliğin sağlanamadığı ve yoksulluğun derinleştiği toplumumuzda maalesef ki en ağır bedeli çocuklarımız ödüyor. Özellikle de kız çocuklarımız...Türkiye'de çocuk olmak... Narin olmak demek… Şirin olmak demek.., Leyla vardı hani dört yaşında… Hatırlamazsınız belki Zaza ailenin 12 yaşındaki çocuğu Ceylan Önkol’u. Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı olduğu için cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile... Ve daha içimizin ateşinin sönmediği İzmir’de anneleri hurda toplayıp eve yiyecek getirebilsin diye beklerken, beş küçük yavrumuz yanarak hayatını kaybetti. Dursun Kaan Taşçı, Miraç Çiçek ve ne yazık ki daha niceleri. Birde bunlara çeteler diyarına dönüşen ülkemde yenidoğan çetesi eklendi…
ÇOCUK İSTİSMARI VE KAYBOLAN ÇOCUKLAR
"Türkiye’de istismar vakalarında çocukların %24,7 si fiziksel, %49,4’ü cinsel şiddete maruz kalıyor."Çocuk istismarı ve kaybolan çocuklar konusundaki endişelerini dile getiren Ulusoy, Türkiye’de 2023 yılında 15 bin 716 çocuğun kaybolduğunu ve bulunduğunu, ancak kaybolup bulunamayan çocuklara dair resmi verilerin açıklanmadığını belirtti.“2008-2016 arasında 104 bin çocuğumuz kaybolmuş. Bu korkunç tablo, çocuklarımızın yeterince korunmadığını ve yasaların etkin uygulanmadığını gösteriyor,” dedi.Cinsel istismar vakalarına dair verileri paylaşan Ulusoy, 2023 yılında 25 bin 685 çocuğun cinsel suç mağduru olarak kaydedildiğini, son üç yılda ise toplamda 85 bin 314 çocuğun mağdur olduğunu belirtti. Bu tablo karşısında idam cezasını bir kez daha gündeme getirdi.Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde başsavcılıklar tarafından çocukların cinsel istismarına ilişkin açılan dosya sayısı 2015 ile 2023 yılları arasında yaklaşık iki katına çıkmıştır. 2023 yılında yürütülen 66 binden fazla soruşturmanın her birinde en az bir çocuk mağdur olarak yer almıştır.• Son yıllarda kaç çocuk istismarı vakası yaşanmıştır ve yıllara, şehirlere göre dağılımı nasıldır?• Son yıllarda çocuk istismarı başta olmak üzere çocuğa yönelik şiddet dolayısıyla hastaneye başvuran 18 yaş altı kişi sayısı kaçtır?• Kaç çocuk gebelik dolayısıyla sağlık birimlerine başvurmuştur?• Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının müdahil olduğu dava sayısı nedir?• Bakanlık tarafından cinsel istismar mağduru çocuk ve ailelere hangi destekler verilmektedir? • Bakanlık tarafından cinsel istismarı önlemek amacıyla hangi çalışmalar yapılmaktadır?• Çocuk istismarı faillerine yönelik “iyi hal indirimi” kararının benzer davalarda emsal oluşturmaması için bir önlem alınmış mıdır?• Çocuk istismarı ve cinsel saldırı sonrası bakanlık korunması altında olan kaç çocuk bulunmaktadır? Sorularına cevap bekliyoruz.Kaybolan çocuklarımız kaybolan yok olan yarınlarımızdır.Bu ülkede her yıl yüzlerce çocuk kayboluyor. Bunlardan bir kısmı istismara uğramakta veya cinsel sömürüye maruz kalmakta. Kaybolan çocukların büyük çoğunluğu, yeterli koruma önlemleri olmadığından ya da yasaların etkin şekilde uygulanmamasın kaynaklanmaktadır.Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2008-2016 arasında 104 bin 531 çocuğumuz kaybolmuş. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi her ne kadar yalanlasa da bu verilere göre yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor.Belki de bu sayı çok daha artmış durumda fakat bilemiyoruz. Çünkü resmi veriler yeterli değil. TÜİK, kaybolan çocuk verilerinin tamamını açıklamıyor. Tamamını diyorum çünkü kaybolup bulunan çocukların verilerini gelen tepkiler üzerine geçtiğimiz ekim ayında bizlerle paylaştı. Son verilere göre sadece 2023 yılında 15 bin 716 çocuk kaybolmuş ve bulunmuş. Son 8 yılda kaybolup bulunan çocuklarımızın toplam sayısı ise yaklaşık 126 bin…Peki, ya kaybolup bulunamayan çocuklarımız… O çocuklarımızın bir veri değeri bile yok mu sizin gözünüzde?.. Onların acılı aileleri gözü yaşlı bir bilinmezi beklerken siz yetkililer neyi bekliyorsunuz?..Geçmişte yaşanan pek çok vaka, bu çocukların nasıl kolayca kaybolabildiğini ve tekrar bulunmalarının ne kadar zorlaştığını gözler önüne seriyorken siz yetkililer neyi bekliyorsunuz?...Kaybolan çocuklarımızın bazıları insan kaçakçılığı ve istismar riskiyle karşı karşıya kalırken, ne yazık ki mülteci çocuklar bu tehlikelere daha fazla maruz kalıyor.“ÇOCUKLAR İÇİN GÜVENLİ BİR TÜRKİYE MÜMKÜN”
Ulusoy, çocuk haklarını esas alan bütüncül politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:- Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim artırılmalı.
- Çocuk işçiliği ve istismara karşı caydırıcı hukuki düzenlemeler yapılmalı.
- Acil uyarı sistemleri ve ulusal veri tabanı oluşturulmalı.
- Aile destek programlarıyla yoksulluk döngüsü kırılmalı.
“BİR ÇOCUK, BİN DÜNYA DEMEKTİR”
Türkiye’nin geleceğine yapılacak en önemli yatırımın çocuklara sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Ulusoy,“Kaybolan çocuklarımız, kaybolan yarınlarımızdır. Çocuklarımız sadece ailemizin değil, milletimizin de geleceğidir. Çocuklarımıza hak ettikleri fırsatları sunarak, güvenli ve eşit bir ortamda büyümelerini sağlamalıyız,” dedi ve Filistin’deki çocuklara selam göndererek, özgürlük ve barış dolu günler için temennide bulundu:"Bir çocuk bir dünya değil bin dünyadır. Bu duygularla konuşmama son verirken dünya haklarının sahip çıkmaya çalıştığı lakin dünya liderlerinin beş maymunu oynadığı Filistin’de ki çocuklara selam olsun. Özgür Filistin şarkılarının Türkiye’de ki çocuklarla özgürce söyledikleri günleri yaşamaları dua ve temennileriyle…"EDİTÖR
İlginizi Çekebilir
Sorunlara değinen tek partisin Saadet Partisi. Çünkü gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz.