(TBMM) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Burada da biz her şeyi konuşuruz. Ancak içeride hükümlü bir terör örgütü liderinin mesajını siz getirip bir problemi de bunun üzerinden çözmeye kalktığınız zaman bir kere şunu itiraf etmiş olursunuz; ‘ben siyasi parti olarak bu problemi çözebilecek kapasitede değilim’. İki o zaman size ne gerek var. Bir terör örgütü liderinin mesajını getiren heyetle konuşacak, görüşecek hiçbir şeyimiz yok" ifadesini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, teğmenler soruşturmasına ilişkin olarak, "Kadın teğmenlerimizle ilgili disiplin suçu işlendiğine dair iddia var. Gencecik hayatının baharında başarılı olmuş kadın teğmenlerden bahsediyoruz... Şayet ihraç söz konusu olursa o zaman yine her türlü hukuki yol kullanılır. Gerekirse idari mahkemeye gidilir ve tekrar dönmeleri için biz de elimizden gelen her türlü katkıyı desteği veririz. Mustafa Kemal’in askeri kelimesinden rahatsız olunacak bir durum yoktur. Tarikat evindeki amirale gösterilen anlayışın bu gencecik kadın teğmenlerimize gösterilmesi de en büyük temennimizdir" ifadesini kullandı. Kavuncu, şunları kaydetti:
"Bu sessizlik kabul edilemez ve çok anlamlı bir sessizliktir"
"Bir süre önce genel başkanımıza sosyal medya üzerinden belli kişiler tarafından tehditler savruldu. Bir siyasi partinin genel başkanına, TBMM’de grubu olan bir partinin genel başkanına, bir milletvekiline böyle bir tehdidin yapılması kabul edilemez. Bu tehdit karşısında suskunluk asla kabul edebileceğimiz bir yaklaşım değildir. Suskunluktan TBMM Başkanı Kurtulmuş’u kast ediyorum. Çünkü bu konuya ilk ve en sert tepki göstermesi gerken TBMM Başkanıdır. Çünkü TBMM Başkanının ana vazifesi milletvekillerinin TBMM çatısı altında milletvekillerinin görevlerini layıkıyla yerine getirmelerini sağlamak ve bununla ilgili her türlü şartı oluşturmaktır. Dolayısı ile bu sessizlik kabul edilemez. Bir diğer kurum İçişleri Bakanlığıdır. Adalet Bakanı'ndan da bu konuyla ilgili beyan duymadık."
"Terör örgütü lideriyle çözülecekse size ne gerek var"
Kavuncu, "Genel siyasette birileri çıkıp birşeyler söylüyor. Milletten haberleri yok. Neler yapıldığından milletin haberi yok. Heyetler gidip geliyor. Heyetler birbirlerinin kapısını çalıyorlar ve millet susturuluyor. Bütün bunlar olurken de gölgede kalan en önemli konu ekonomi. Millet perişan durumda Türkiye’nin ekonomik darboğazı milletin yakasına yapışmış durumda. Emekli açlığa mahkum edilmiş durumda. Asgari ücretli yoksulluğun bile sınırlarını zorlayan bir standarda itilmiş durumda. İmralı heyetini kabul etmeyen rededen tek parti vardı o da İYİ Partiydi. Gerekçemizi açıkladık. Konuşmaya karşı değiliz. Ancak terörbaşının mesajını getirecek heyetle konuşacak hiçbir şeyimiz yok dedik. Burada millletin oylarını almış her siyasi parti oy aldığı kesimin, kendi partisinin görüşlerini Meclis çatısı altında anlatır. Burada her şeyi konuşuruz. Ancak içeride hükümlü bir terör örgütü liderinin mesajını siz getirip bir problemi bunun üzerinden çözmeye kalktığınız zaman bir kere şunu itiraf etmiş olursunuz; ‘ben siyasi parti olarak bu problemi çözebilecek kapasitede değilim’. İki o zaman size ne gerek var. Siz binlerce insanımızın hayatını yok etmiş bir terör örgütü liderinin mesajı üzerinden çözmeye kalkacaksanız parlamenter yapıda, parlamenter sistemde bu çatı altında siyasi partilerin ve bu işin sözcülüğünü yapan bir siyasi partinin ne anlamı ne önemi kalıyor. Dolayısı ile bizim bu görüşme talebini geri çevirmemizin ana sebebi, bir terör örgütü liderinin mesajını getiren heyetle konuşacak, görüşecek hiçbir şeyimiz yok” ifadesini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, teğmenler soruşturmasına ilişkin olarak, "Kadın teğmenlerimizle ilgili disiplin suçu işlendiğine dair iddia var. Gencecik hayatının baharında başarılı olmuş kadın teğmenlerden bahsediyoruz... Şayet ihraç söz konusu olursa o zaman yine her türlü hukuki yol kullanılır. Gerekirse idari mahkemeye gidilir ve tekrar dönmeleri için biz de elimizden gelen her türlü katkıyı desteği veririz. Mustafa Kemal’in askeri kelimesinden rahatsız olunacak bir durum yoktur. Tarikat evindeki amirale gösterilen anlayışın bu gencecik kadın teğmenlerimize gösterilmesi de en büyük temennimizdir" ifadesini kullandı. Kavuncu, şunları kaydetti:
"Bu sessizlik kabul edilemez ve çok anlamlı bir sessizliktir"
"Bir süre önce genel başkanımıza sosyal medya üzerinden belli kişiler tarafından tehditler savruldu. Bir siyasi partinin genel başkanına, TBMM’de grubu olan bir partinin genel başkanına, bir milletvekiline böyle bir tehdidin yapılması kabul edilemez. Bu tehdit karşısında suskunluk asla kabul edebileceğimiz bir yaklaşım değildir. Suskunluktan TBMM Başkanı Kurtulmuş’u kast ediyorum. Çünkü bu konuya ilk ve en sert tepki göstermesi gerken TBMM Başkanıdır. Çünkü TBMM Başkanının ana vazifesi milletvekillerinin TBMM çatısı altında milletvekillerinin görevlerini layıkıyla yerine getirmelerini sağlamak ve bununla ilgili her türlü şartı oluşturmaktır. Dolayısı ile bu sessizlik kabul edilemez. Bir diğer kurum İçişleri Bakanlığıdır. Adalet Bakanı'ndan da bu konuyla ilgili beyan duymadık."
"Terör örgütü lideriyle çözülecekse size ne gerek var"
Kavuncu, "Genel siyasette birileri çıkıp birşeyler söylüyor. Milletten haberleri yok. Neler yapıldığından milletin haberi yok. Heyetler gidip geliyor. Heyetler birbirlerinin kapısını çalıyorlar ve millet susturuluyor. Bütün bunlar olurken de gölgede kalan en önemli konu ekonomi. Millet perişan durumda Türkiye’nin ekonomik darboğazı milletin yakasına yapışmış durumda. Emekli açlığa mahkum edilmiş durumda. Asgari ücretli yoksulluğun bile sınırlarını zorlayan bir standarda itilmiş durumda. İmralı heyetini kabul etmeyen rededen tek parti vardı o da İYİ Partiydi. Gerekçemizi açıkladık. Konuşmaya karşı değiliz. Ancak terörbaşının mesajını getirecek heyetle konuşacak hiçbir şeyimiz yok dedik. Burada millletin oylarını almış her siyasi parti oy aldığı kesimin, kendi partisinin görüşlerini Meclis çatısı altında anlatır. Burada her şeyi konuşuruz. Ancak içeride hükümlü bir terör örgütü liderinin mesajını siz getirip bir problemi bunun üzerinden çözmeye kalktığınız zaman bir kere şunu itiraf etmiş olursunuz; ‘ben siyasi parti olarak bu problemi çözebilecek kapasitede değilim’. İki o zaman size ne gerek var. Siz binlerce insanımızın hayatını yok etmiş bir terör örgütü liderinin mesajı üzerinden çözmeye kalkacaksanız parlamenter yapıda, parlamenter sistemde bu çatı altında siyasi partilerin ve bu işin sözcülüğünü yapan bir siyasi partinin ne anlamı ne önemi kalıyor. Dolayısı ile bizim bu görüşme talebini geri çevirmemizin ana sebebi, bir terör örgütü liderinin mesajını getiren heyetle konuşacak, görüşecek hiçbir şeyimiz yok” ifadesini kullandı.
